Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

Religion as a Problem of Identity and De-identification in Kyrgyz Literature

Yıl 2023, Sayı: 33, 81 - 102, 31.12.2023

Öz

The utilization of literature as a tool, commencing in 1934 with the adoption of the socialist realism method, has had a profound impact on Kyrgyz literature. Along with literature, this influence extended to societal foundations such as religion, history, and language, which are integral components of both the societal order and national identity. In this context, literary works, in a way, invited the people to the revolution and the party with negative narratives about religion, language, and history, acting as the mouthpiece of the party. To a certain extent, literature became a tool for creating a higher identity by disrupting the societal structure of Turkic peoples. To achieve this goal, the cultural and belief structure of society was shaped in accordance with Marxism, the foundation of the socialist regime, and thus, the thoughts of Marx. Therefore, religion in Kyrgyz literature is highlighted as an emptied and transformed phenomenon, seen as an obstacle to socialism. Some writers, however, chose a critical discourse against the corruption of religion and the de-identification policy. At this point, a strong relationship and differences between writer-era and ideological perspectives come into play. In Soviet and post-Soviet Kyrgyz literature, the reflections of religion can be found in various literary genres such as poetry, short stories, novels, and theater. This article adopts an ideological lens to examine the representation of religion in Kyrgyz literature. In doing so, it explores the traces of Marxist and Leninist ideologies in the context of identity formation and de-identification, while also delving into the strategies employed to preserve the "We" identity, which was targeted for erasure or dilution. A survey of literary works spanning from the earliest productions to contemporary pieces reveals instances that align with both approaches. In the works of pro-Soviet writers, religion is portrayed as a means to dismantle identity, whereas in the works of those with opposing viewpoints, it emerges as a tool for identity preservation.

Kaynakça

  • ABDIKULOVA, R. (2014). “Kırgız Toplumunda Sufizm Geleneği: Örf-Adetlere ve Edebiyata Yansımaları”. SÜTAD, 35: 513-531.
  • AÇA, M. (2004). “Ortak Türk Kimliğinin Yeniden İnşası”. Kök Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Dergisi, IV/1: 27- 57.
  • AKIN, C. (2021). “Bağımsızlık Sonrası Kırgızistan”. Türk Yurdu, 411: 57-62.
  • ARTIKBAYEV, K. (2013). XX. Yüzyıl Kırgız Edebiyatı Tarihi (akt. Mayramgül Dıykanbay). Ankara: Bengü Yayınları.
  • ASSMANN, J. (2015). Kültürel Bellek. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

KİMLİK VE KİMLİKSİZLEŞTİRME SORUNSALI OLARAK KIRGIZ EDEBİYATINDA DİN

Yıl 2023, Sayı: 33, 81 - 102, 31.12.2023

Öz

Sovyetler Birliği’nin Türk halklarına yönelik sömürü politikası sonucu edebiyatın bir araç olarak kullanılması ile 1934 yılında sosyalist realizm metodu uygulanmaya başlamıştır. Edebiyatın yanı sıra toplumsal düzenin ve millî kimliğin temel ögesi olan din, tarih, dil gibi unsurlar da bu güdümün etkisinde kalmıştır. Bu noktada edebî eserler partinin sözcüsü olarak dine, dile, tarihe ilişkin olumsuz söylemlerle halkı devrime ve partiye davet etmiştir. Bir bakıma Türk halklarının toplumsal yapısını bozarak üst bir kimlik yaratma hedefleri için edebiyat bir araç olmuştur. Bu amaçla toplumun kültürel ve inanç yapısı sosyalist rejimin temeli olan Marksizm’e ve dolayısıyla Marks’ın düşüncelerine bağlı olarak şekillenmiştir. Dolayısıyla Kırgız edebiyatında din, sosyalizmin önünde bir engel görülerek içi boşaltılan ve dönüştürülen bir olgu olarak dikkat çekmektedir. Bazı yazarlar ise dinin yozlaştırılmasına ve kimliksizleştirme politikasına karşı eleştirel bir söylem tercih etmiştir. Bu noktada yazar-dönem ve ideolojik bakış arasındaki güçlü ilişki ve farklılıklar devreye girmektedir. Sovyet dönemi ve sonrası Kırgız edebiyatında dinin yansımalarına şiir, hikâye, roman, tiyatro gibi çeşitli edebî türlerde rastlamak mümkündür. Bu makale Kırgız edebiyatındaki din algısına ideolojik bir çerçeveden yaklaşmaktadır. Bu anlamda çalışma, kimlik inşası ve kimliksizleştirme noktasında Marksist ve Leninist ideolojinin izlerini irdelemekle birlikte yok edilmek/tahrip edilmek istenen “Biz” kimliğini koruma biçimlerini ele almaktadır. İlk edebî ürünlerden günümüze kadar yayımlanan eserlere bakıldığında her iki durumun örnekleri ile karşılaşmak mümkündür. Din, Sovyet destekçisi yazarların eserlerinde kimliği tahrip etme yollarından biriyken karşıt fikirdeki isimlerin eserlerinde ise kimliği koruma biçimidir.

Kaynakça

  • ABDIKULOVA, R. (2014). “Kırgız Toplumunda Sufizm Geleneği: Örf-Adetlere ve Edebiyata Yansımaları”. SÜTAD, 35: 513-531.
  • AÇA, M. (2004). “Ortak Türk Kimliğinin Yeniden İnşası”. Kök Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Dergisi, IV/1: 27- 57.
  • AKIN, C. (2021). “Bağımsızlık Sonrası Kırgızistan”. Türk Yurdu, 411: 57-62.
  • ARTIKBAYEV, K. (2013). XX. Yüzyıl Kırgız Edebiyatı Tarihi (akt. Mayramgül Dıykanbay). Ankara: Bengü Yayınları.
  • ASSMANN, J. (2015). Kültürel Bellek. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
Toplam 5 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular Kuzey-Batı (Kıpçak) Türk Lehçeleri ve Edebiyatları, Edebi Çalışmalar (Diğer)
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Ayşe Şener 0000-0002-1157-4187

Erken Görünüm Tarihi 29 Aralık 2023
Yayımlanma Tarihi 31 Aralık 2023
Yayımlandığı Sayı Yıl 2023 Sayı: 33

Kaynak Göster

APA Şener, A. (2023). KİMLİK VE KİMLİKSİZLEŞTİRME SORUNSALI OLARAK KIRGIZ EDEBİYATINDA DİN. Gazi Türkiyat(33), 81-102.

Açık Erişim Politikası